KOMÜNİST KAPİTALİZM

KOMÜNİST KAPİTALİZM YENİ DÜNYA DÜZENİNİN KURULMASI VE GELECEK DÜNYA EKONOMİSİ

Günümüz, yeni nesil teknolojik yapılanma ile birlikte birçok ekonomik varsayımın doğuşuna gebe devlet yönetim yapıları oluşturmuş ve göstergelerde gizlenmeye çalışılan bu devlet yapıları, halkların hakimiyetini ortadan kaldırmaya başlamıştır. Bilgi çağının ve bu çağın başlıca devlet yapılarının, bilgi toplumları oluşturmaktan çok, sürekli köleleştirilen bir dünya toplumu oluşturduğu çok açık hale gelmiştir. Dünya ekonomik hareketliliği ABD yörüngesinde toplanmış ve aslında yepyeni bir ekonomik yapının doğuşu kaçınılmaz hale gelmiştir. Peki dünyanın son dönemlerde yaşadığı ekonomik çöküşler, halkların refah ortamından tamamen uzaklaşmaya başlaması, bazı devletlerin ekonomik yönden çökmesi, dünyayı nereye doğru götürmektedir ? Yazının temelini oluşturan düşünce aslında tam da bu noktada oluşumu gözlemlenen yeni dünya düzeni ve bu düzenin ekonomik seçiminin ne olabileceğidir… 1. Komünizm ve Sosyalizm temelindeki kısaca öğretiler A. Komünizm ; Komünizm, toplumsal örgütlenme üzerine kuramsal bir sistem ve tüm malların ortak mülkiyetine dayalı olan politik harekettir. Ortakçılık olarak da bilinir. Sadece üretim araçlarının ortaklaşa kullanımına dayanan Sosyalizmden ayırt edilmesi gerekir. Komünizm, sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. Komünizm‘in temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması, karşıt görüşlüleri için “ütopya” olarak atfedilir ve zorla yaşanmaya çalışılırsa ‘kaosa’ yol açacağına inanılır. B. Sosyalizm ; Sosyalizm, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan düşünce sistemidir. Bununla birlikte, sosyalizmin fiili anlamı uygulamada zaman içinde değişmiştir. Siyasi bir terim olması nedeniyle, sınıfsız bir toplumun oluşturulması amacıyla, devrim ya da toplumsal evrimle örgütlü bir emekçi sınıf kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm, kökenlerini siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. Açıklamalarda da görüldüğü üzere komünist düşünce; sosyalist düşünce temelli olmasına rağmen, halk adına ütopik gibi görünen bir düşüncedir.

2. Kapitalizm ve Yeni Dünya Düzeni ile Yeni Dünya Ekonomisi A. Kapitalizm ; Kapitalizm, özel mülkiyetin, üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, dağılım, gelir, üretim, mal ve hizmet fiyatlarını piyasa ekonomisinin belirlediği sosyal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para ticareti yapabilmeye hakkı vardır. Başta ortaya çıkış fikri, özel mülkiyetin mutlak hakimiyeti olan düşüncenin, gelecekte dünya zenginlerini ortaya çıkaracağı düşünülmüş olsa da, kapitalizmin oluşturacağı, ekonomik varlıkları belki de birçok ülkenin ulusal gelirleri düzeyine taşınılan ailelerin, insan temelinde yatan mutlak hakimiyeti isteyebilecekleri de düşünülmüşmüydü? Peki ya bu düşüncelerini, devletleri kullanarak gerçekleştirmek isterlerse ne olabilirdi? Veya bazı devletler, geleceklerini korumak adı altında, kapitalist sistemin ortaya çıkardığı bu hataları göstermeyerek, ekonomik refah ve çıkarları doğrultusunda anlaşmalar yaptılarsa? Daha kötüsü, bu tip sistem hatalarının olması kaçınılmaz olsa da, başka bir düşünce sisteminde, bu tür hatalar dışında, gelecek nesiller için oluşturulmaya çalışılan ‘Devlet kontrollü bir kapitalist yapı’ oluşturulmaya çalışılıyorsa? Hem de komünist bir ideoloji ile, hem de üst düzey bir teknolojik yapı destekli… B. Çin, Amerika, Rusya, Türkiye, Hindistan ve İsrail ile ortak bir dünya ekonomik yapılanması ( ÇARHİ veya ÇAARTHİ) Ortak bir dünya yapılanması ile ortak bir dünya ekonomik yapılanması çok farklı düşünsel sistemler gibi dursa da, aslında birbiri ile tamamlayıcı yapıda olan bir ikilemedir. ÇAARTHİ olarak adlandırılacağını düşündüğümüz ortak bir yapıda, farkettiyseniz birbiri ile düşman gibi görünen devletler bir aradadır. Çok olasılıklı gibi durmasa da, yönetim yapısının tek bir dünya halkı oluşturma yönünde hareket ettiği fark edilmeye başlanmış bir gerçektir. Bu yapı içerisinde orta dünyada en az iki en fazla ise beş farklı köken halk olacaktır. Dünyanın sağ ve solunda ise birer farklı köken halk ile yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışılacaktır. Tek bir dünya ile tek bir dünya halkı fikrinden bahsetmekteyiz. Tabii ki tek bir devlet yapısı ile tek bir ekonomik sistem…

C. Yeni Dünya Düzeni Yeni Dünya Düzeni, monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni alt üst etmeyi planladığı öne sürülen; ancak faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış olan bir teoridir. Bazı toplulukların ekonomik, askeri, bilimsel teknikler uygulayarak, hükümetleri ve kuruluşları ele geçirerek yeni bir dünya düzeni kurmayı planladığı iddia edilmektedir. Bu iddaa başta ütopik gibi gözükse de, hiç te öyle olmadığı, son yıllarda resmen taarruza geçmiş bir düşünsel yapının kendisini hissettirmesi ile rahatlıkla fark edilir olmuştur. Orta dünyadaki siyasal devrim niteliği taşıyan düzenlemeler, batı dünyasının ekonomik yapısının çökmeye yüz tutması, Hindistan ve Çin gibi nüfus yönünden üstün ülkelerdeki köleleştirme politikaları, Amerika ve İsrail gibi devletlerin ideolojik ve askeri gelişimleri ve girişimleri, Rusya’nın ideolojik temelli güçlü duruşu, Arabistan ve zenginlikleri ile Türkiye’nin özündeki gibi güçlü ülkeler ile yaptığı çözüm politikaları… Sanki bir bütünün temel yapı taşlarını oluşturuyor gibi durmuyor mu? Ve bu ülkelerin tamamı, köken olarak yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş toplumlar değiller mi? Büyük Britanya yani güneşin batmadığı imparatorluk, Osmanlı imparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Çin için 3 büyük hanedan… Dini temelde ise İsrailoğulları ve yahudilik, Osmanlı ile Arabistan ve Müslümanlık, İngiltere temelli Amerikan halkı ve inanışları yani Hristiyanlık… İster Din temelli olsun ister yönetim anlayışı temelli olsun ister teknolojik ya da ideolojik temelli olsun, bu halkların tek bir dünya toplumu oluşturması mümkün kılınırsa neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? D. Yeni Dünya Ekonomisi Yeni Dünya ekonomisi de, yeni Dünya düzeninin kurulması ile beraber oluşturulacak yepyeni bir ekonomik yapılanmadır. Tamamı ile tek bir devletin kontrol etmiş olduğu Dünya Halkı’nın köleleştirildiği ekonomik düzendir. Bu düzen içerisinde teknoloji en büyük katkıyı sağlayacak ve hak ediş kavramı devlet garantisinde olmaya başlayacaktır. Dünyaya gelen her bebek, dünya malı sayılacak ve çalışacağı kamusal ya da özel sektör yerini devletin kamu ya da devletin özel sektörüne bırakacaktır. Tüm dünyada parmak izi sistemi yayılacak ve para kavramı ortadan kaldırılacaktır. Dünyada paranın olmadığı yepyeni bir sistem hayal edin, nasıl olabilir ki değil mi?

D.1. Dünya düzeni ve dünya malı kavramı Dünyada bulunan her şey devletin sayılacaktır. Tüm üretim faktörleri devletin hizmetinde olduğu gibi, tüm doğa, tüm hava, bütün toprak. Ve en acısı da tüm insanoğlu… D.2. Hak ediş kavramı ve sistem Tamamen Devlet kontrolünde olan insanoğlu, yaşamak için bu gün olandan çok daha fazla çalışmak zorunda kalacaktır. Ve her gün sonunda devlet, hak ediş adı altında parmak izine belirli bir sayı yatıracaktır, bu otomatik sistem doğrultusunda çalışan ödeme makineleri ile herkes istediğini, devlet kısıtlaması olmazsa ancak yapabilecektir. Vergi, vergi kaçakçılığı, sübvanse edilişler gibi kavramlar, tarihte kalacak, yeni ekonomik sistem bunların hiç birine gerek duymayacaktır. D.3. Devletin kamu ve devletin özel sektörü Tüm dünya tek bir dünya halkı olacağından tüm dünyadaki sektörler de devlet kontrolünde olacaktır. Gerek kamu gerek özel sektör ayrımı yapılmayacak tüm işler devletin kontrolündeki parmak izi sistemi ile yönlendirilecektir. Belki de bir yandan şöyle düşünebiliriz iyi ve kötü yanları var mıdır bu sistemin? İnsanların hepsi köle olacaksa bu insanları kim yönetecek? Devlet kim olacak? Yazının başlarına yeniden bakmanızı önereceğim… ( Kısa Özettir )

© 2012 Erhan AVCI İktisat, işletme ve Maliye Uzmanı

Popüler Etiketler